HONG KONG ADASI'NDA NEREYE GİDELİM.
HK tarafından gidilecek ilk noktalardan birisi tabii ki Victoria tepesi. Yani The Peak denilen Hongk Kong'u en iyi gören yer. Buraya gitmek için Admiralty istasyonundan kısa bir yürüyüşle tepeye çıkan tramvaya varıyoruz.
The Peak. Yani HK'u tepeden gören bölge. Bölge bir zamanlar İngiliz soyluların oturduğu şehrin en pahalı yermiş. Buradaki manzara gerçekten HK'un en güzel göründüğü yer olarak biliniyor. Garden Road bölgesinden, buraya gitmek için, tarihi bir tramvay kullanıyorsunuz.
Tepeye çıkmak için 56 HK$ veriyorsunuz. Bilet alırken özellikle en üst bölümüne çıkmak için bileti de alın. Çünkü burası açık alan ve buradan her yere hakim bir görüntü var. Özellikle açık bir havada buraya çıkarsanız manzara gerçekten büyüleyici.
Buraya öğleden önce ya da akşam üstü çıkın. Çünkü güneşin etkisini tepede daha çok hissediyorsunuz. Burada çeşitli katlarda hediyelik eşya satan dükkanlar, yemek yenilenecek yerler var. Hatta HK Disneyland'a buradan bilet de alabileceğiniz yer var. Üstelik buradan bilet alırsanız yanında bir de ufak tefek hediye de veriyorlar. Kalem, Disney karakterlerinin resimlerinin üstünde yer aldığı şemsiye gibi....
HOLLYWOOD CADDESİ.
Eğer antikayla aranız varsa, ilginç bir şeyler arıyorsanız Hollywood Caddesi tam size göre. Burada aklınıza gelen her şeyi görebilirsiniz. Ancak bu bölge ofislerin de yoğun olarak bulunduğu bölge olduğu için, akşam 19.00'dan sonra kalmayın.
STANLEY VILLAGE
HK'da gezilebilecek yerlerinden biri de Stanley Kasabası. Burası HK adasının diğer ucunda. Şehir merkezinde bulunan Exchange Square daki, 6 numaralı otobüsle yarım saat 45 dakika süren yolculukla buraya gidiyorsunuz.
Buranın özelliği Türkiye'de Çeşme'yi andırması. Güzel bir sahil, etrafından lokantalar ve barlar yer alıyor. Burada yer alan alışveriş bölümü ise, geleneksel çarşıdan oluşuyor. Özellikle spor ayakkabılar, elbiseler burada uygun. Ancak burası da akşam 19.00'da kapanıyor. Ama lokantalar açık.
LANTAU ADASI.
Burası Hong Kong'a dahil ama tamamen yeşil dokudan oluşan bir adadan oluşuyor. Buraya da metro hattıyla rahatlıkla gidebilirsiniz. Yol 45 dakika sürüyor.
En büyük özelliği, yaklaşık 20 dakika süren Ngong Ping teleferik gezisiyle adanın zirvesine gitmeniz. Zirvede ise 1993 yılında bitirilen, dünyanın en büyük bronz büyük bir Buda heykeli yer alıyor. Burası Po Lin manastırının hemen yanında yer alıyor. Heykelin yanının çıkmak bedava ama üstünde bulunduğu binaya girmek ise parayla. Verdiğiniz paraya bir şişe su ve bir de dondurma ücreti dahil. Buda heykeli bir eliyle kötülüklere dur diyor öbür eliyle size iyilik sunuyor. Etkileyici bir görüntüsü var.
Niye böyle bir uygulama yaptıklarını, Buda heykeline çıkan merdivenleri görünce daha iyi anlıyorsunuz. Hele bir de nemli bir havada gittiyseniz merdivenleri tırmanıp yukarı çıkınca su içecek yeri koşa koşa arıyorsunuz. Buda heykeli ve çevresi fotoğraf çekimi için de çok uygun. Bir de hava iyiyse, güzel kareler yakalayabilirsiniz.
Lantau Adası'nın en büyük özelliğiyse HK havalimanı'na yakın olması. Bu nedenle özellikle teleferikle çıkarken ve inerken uçakların inişini zevkle izliyorsunuz.
HONG KONG DİSNEYLAND
HK'a gidip de bir de Disneyland'a gitmek isterseniz Lantau Adası ziyaretinizle aynı gün yapabilirsiniz. Aslında Lantau Adası'na yarım gün, yarım gün de Disneyland planlayabilirsiniz.
GİDİŞ: Şehir merkezinden MRT ile gitmeniz mümkün. Central'de MRT değiştirip Disneyland'ın kapısına kadar gidiyorsunuz. Hatta buraya giden metro trenleri bile özel yapım. Daha o anda Disneyland'ın imzası başlıyor. Ancak buraya giderken Amerika'daki gibi çok büyük bir gününüzü geçirebileceğiniz bir yer hayal etmeyin. Özellikle öğleden sonra buraya giderseniz akşam kalıp havai fişek gösterisini de izleyebilirsiniz. Giriş ücretini kapıdan ödedikten sonra parka giriyorsunuz. Parkta Main Street Usa, Fantasyland, Adventureland ve Tomorrowland gibi bölümler var. Buraların her birinde değişik etkinlikler var.
En iyisi girişten hemen sonra karşınıza çıkan bütün parkı dolaşan trene binin. Disneyland'ı önce bir keşfedin. Zaten hemen girişte karşınıza ana cadde gelecek. Burada cadde etrafına sağlı sollu dizili eski Amerikan evleri içinde hediyelik eşya satan dükkanlar, lokantalar yer alıyor. Cadde bitince sol tarafta Adventureland yer alıyor. Burada ise kapalı mekanda Aslan Kral filminin canlandırıldığı bir tiyatro, Tarzan'ın ağaç evi, Jungle River Cruise gezisi gibi etkinlikler var. Fantasland ise çocuklar için cennet. Burada da Miki Mouse, Cindirella atlıkarınca başta olmak üzere Disney'in çocuklar için yarattığı bütün kahramanların yer aldığı atraksiyonlar var. Çocukların buradan almak imkansız gibi. Parkın sağ tarafında ise, Tomorrowland yer alıyor. Burada ise, Space Mountain, Orbitron gibi modern dünya etkinlikleri yer alıyor.
Parkın içinde zaman zaman ufak gösteriler, Disney karakterleriyle foto çektirme imkanları gibi atraksiyonlar da var.
KAWLOON PARK
Bölgenin ortasında bulunan bu yemyeşil vaha özellikle sabahları mutlaka gidilmesi gereken bir yer. Çünkü bu bölgede yaşayan Çinliler, sabah 06.00'dan itibaren buraya gelip bireysel ya da gruplar halinde Taichi yapıyorlar. Burası HK'un modern gökdelenlerinin arasında bir vaha gibi. En güzel tarafı ise, parkın hemen her kösesinde farklı yaş gruplarından insanların bireysel ya da gruplar halinde karşılarında sanki hayali bir düşman varmış gibi, büyük bir dinginlik içinde hareketler yaparak güne başlamaları. Kendinizi bir anda sabahın ilk ışıklarıyla birlikte filmlerde görülen Çin parklarında hissediyorsunuz.
AMAN DİKKAT! Parkın içinde güvercinleri beslemek yasak ve para cezası var. Hatta sigara içmek ve banklarda uyumak bile yasak. O nedenle dikkatli olmakta fayda var. Parkın içinde ayrıca içinde kuğuların yüzdüğü bir hayvanat bahçesi bile var.
TSİM SHA TSUI
NASIL GİDİLİR? Buraya gidiş için MTR ile gidin ve aynı isimli metro istasyonunda inin.
Kawloon'da hemen herkesinde bir araya geldiği, birbirinden ilginç cafe, restoran, gece kulübü gibi yerlerin bir arada bulunduğu, bölgenin en modern kısmına mutlaka gidin. Akşam olunca çoğunluğu bu bölgede oturan binlerce kişi yollarda bir uçtan diğer uca koşturuyor. Cadde kenarında bulunan birbirinden şık butiklerin yanında, konsept mağazalar, Çin ve Japon suşi lokantaları gerçekten görülmeye değer yerler.
Hong Kong Adası'nın tam karşıdan gören bu bölgede her akşam yapılan, 10 dakika süren ve karşı kıyada yer alan 44 gökdelenin ışıklarla süslenmesi ve lazer gösterisi izleyenleri büyülüyor. Karşınızda dünyanın en ünlü markalarının isimlerinin yanıp söndüğü gökdelenler arasında, özellikle dünyanın altıncı büyük binası olarak bilinen Uluslar arası Finans Merkezi’nin 420 metre yüksekliğindeki bir zamanlar HK'un en yüksek binasının tepesinden yayınlan lazer ışıkları çok etkileyici. Bu binanın bir özelliği de, Binanın sinema severler için bir özelliği de varmış. Burada 48. Kat Tomb Raider filmiyle ünlenen Lara Croft'un atladığı kat olarak biliniyormuş. Burasının bir özelliği de dünyanın en ünlü markalarının burada yer alması ve metre kare başına dünyanın en pahalı kiralık yeri olması. Karşınızda HSBC'nin, AIG gibi sigorta devinin ve onlarca şirketin değişik mimari özellikleri bulunan binaları gözleri kamaştırıyor..
HSBC binasına vaktiniz varsa mutlaka gidin. Çünkü bu bina ünlü mimar Norman Foster tarafından 1985 yılında yapıldığı yıldan bu yana bütün dünyanın ilgisini çekiyor. Binanın özelliği dünyanın en pahalı binası olarak bilinmesi. Bunun nedeni de, 47 katlı olan binanın iki sütun üzerinde ve birbirine çelik desteklerle bağlı olarak inşa edilmesi. Binanın en büyük özelliği aydınlatmasının güneş ışığından olması ve soğutma sisteminin de deniz suyu ile sağlanması. Yani günümüzde çok moda olan çevreci bir bina burası.
Kawloon Public Pier'de yapılan bu gösteri binlerce kişiyi topluyor. Bir yanda müzik, bir yanda gökdelenlerin üstünde ve katlar arasında yapılan binlerce ışıktan oluşan gösteri, neredeyse New York'da bile yok.
UNUTMAYIN: Bu gösteriyi izlemeye gidiyorsanız ve özellikle fotoğraf tutkunuysanız, yanınıza mutlaka sehpa alın. Çok güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.
Bir de gösteri bitince sol tarafa doğru yürürseniz, buraya neden Yıldızlar Bulvarı dendiğini anlıyorsunuz. Çünkü bulvar boyunca ünlü yıldızların filmlerin heykelleri sahneleri sizi bekliyor. İnsanlar bunların arasında ve arkasında HK gözükürken fotoğraf çektirmeye bayılıyor. Tabii Bruce Lee gibi HK'un dünyaca ünlü Uzakdoğu sporları sanatçısının heykeli etrafında siz de fotoğraf çektirebilirsiniz..
YAĞMURA DİKKAT!
HK'un en büyük özelliği yağmuru. Evet yılın hemen her zamanı, yağmura yakalanmak an meselesi denilebilir. Bu nedenle otel odalarında demirbaş olarak şemsiye bile var. Giderken yanınızda mutlaka bir ince yağmurluk bulunsun. Yağmur bazen öyle aniden bastırıyor ki, metrodan çıkıp 10 metre ötedeki otelinize bile gitme imkanınız olmuyor.
Ama HK'lular yağmurla yaşamayı öğrendikleri için, otel girişlerinde şemsiyelerin suyundan kurtulmak için özel makineler bile var. Islanan şemsiyeyi buraya üstten sokup önce doğru çekince şemsiye naylon kılıfla kaplanıyor. Bu şekilde yağmur sularını otele ya da gireceğiniz yere sokmuyorsunuz.
METRO YA DA MRT
Hong Kong'un can damarı, tıkır saat gibi işleyen bir sistem. Şehrin bir ucundan diğer ucuna 45 dakikada gitme imkanı. İşte bu HK metrosu. Metro istasyonları şehrin altında, HK'u Kawloon'a bağlıyor. Ve yer altında ince damarlar gibi uzanarak gidiyor. Bir kez metroya alışınca şehrin trafiğiyle uğraşmadan bir uctan bir uca, rahatlıkla gidiyorsunuz. Şehri ve ülkeyi kurtaran bir sistem. Buna mutlaka alışın. Bir de yanınızda Octopus Kartı olursa, istediğiniz yere gidip gelin. Bir hafta boyunca şehri hallaç pamuğu gibi atmak isterseniz, ödeyeceğiniz para 30 $ civarında. Bu rakam aslında hiçbir şey değil. Metro istasyonları bir çok yerde alışveriş merkezlerinin altına ya da belli katlarına çıkıyor. Buralardaki alışveriş yerleri bile bir çok ülkede gümrüklü satış mağazaları kadar lüks ve kaliteli ürünlerin satıldığı yerler. Buralarda bile saatlerce vakit geçirebilirsiniz.
ELEKTRİKLİ ALETLER İÇİN ADAPTÖR ŞART.
Yanınızda eğer elektrikli aletler götürüyorsanız onlar için mutlaka adaptör alın. Çünkü burada fişler üçlü. Yani İngliiz sistemi. Zaten trafik de sağdan işliyor. Yani İngilizler damgalarını buraya da gayet iyi vurmuş. O nedenle tedbirli olun.
HONG KONG’DAN ÇİN’E GİDİŞ NASIL OLUYOR! (Ne yazık ki Türkler dışında Avrupa ve Amerika vatandaşları için geçerli)
Hong Kong'da canınız diyelim sıkıldı. Tabii bu mümkün değil. Oraya kadar gitmişken bir de Çin'e gideyim diye aklınızda geçebilir. Çünkü Çin ana karası bir köprü ya da deniz otobüsüyle gidecek kadar yakın. Ama ne yazık ki bu aralar mümkün değil. Olur da vizeniz varsa giderseniz diye bir iki ipucu da Şensen ve Guangzu"dan verelim.
Çin'e grup vizesiyle gitmek için 3 kişiden fazla olunca grup vizesi alınıyor. Otellerde bulunan seyahat acentelerinin temsilcileri, seyahat acenteleri bu işi sizin için yapıyor. Ancak bu şekilde gidince onların kendi programlarına uymak zorunda kalıyorsunuz. Yani Birkaç ilginç noktanın dışında mutlaka tur içinde alışveriş merkezleri de var. Bunlar hediyelik çin eşyası satan yerler, ipek malzemelerin bulunduğu yerler. Fiyatları da ona göre. Yani Çin'i bir görmek isterseniz ilginç olabilirler.
Seyahat acentaları size kaldığınız otelden araçlarıyla alıp sonra geriye getiriyorlar. Otelden sonra bütün program onlara ait. O nedenle rahatlıkla gidip gezebiliyorsunuz. Yoksa Çin vizesi almadan giderseniz Honk Kong'dan alma imkanınız yok.
Eğer Çin'e Şenzen denilen serbest bölgeden girecekseniz, sizi katamaranla Şenzen yakınlarında bulunan Shekou'ya götürüyorlar. Oradan şehir içine otobüsle gidiyorsunuz.
Katamaran yolculugu HK merkezden 50 dakika sürüyor.
Hong Kong adası şehrin gündüz yaşayan, ofislerin büroların bulunduğu bölge aslında. HK'da 1400 Amerikan şirketinin ofisi yer alıyor. 50 bine yakın Amerikalı'nın yaşadığı belirtiliyor. Diğer uluslardan da ticaret için gelenleri hesaplarsanız çok uluslu, dünyaya açık, herkesin bir potada eridiği bir yer burası. ...
ŞENZEN
Çin hükümetinin 30 yıl önce Hong Kong'a alternatif olarak yaratmak için özel serbest bölge statüsü verdiği şehir günümüzde modern batılı bir şehir gibi her alanda gelişmiş. 20 yıl önce gördüğümde birkaç yüksek katlı binadan oluşan Şenzen artık kabuğunu yırtmış. Çin içinde bile binlerce kişinin gelip çalıştığı yer haline gelmiş. Burası modern caddeleri, alışvriş merkezleriyle Çin içinde bile ilgi çekiyor. Şehir kabuklarını kırmış. Geleneksel Çin görüntüleri şehrin çok az yerinde kalmış durumda.
Şehir kendini öylesine geliştirmiş ki, Garden City olarak biliniyor. Şehrin en büyük özelliği temalı parkların burada yer alması. Bir de binlerce kişinin batı dünyası için mal ürettiği fabrikaları.
Burada bütün dünyadaki ilginç eserlerin birebir benzerlerinin bulunduğu Window of The World , Splendit China gibi temalı parkları yer alıyor. Window of The World'de Eyfel Kulesi'nin birebir benzerinde gezebiliyorsunuz, Tac Mahal'i izleme imkanı da yer alıyor. . Şehirde çok büyük alışveriş merkezleri de yer alıyor. Bunlar arasında yer alan Lo Wu Alışveriş merkezi gidilmesi gereken yerlerden biri. Ayrıca 21 tane 5 yıldızlı, 47 tane de 5 yıldızlı oteli var.
Burada alışveriş için en uygun zaman çarşamba ve perşembe günleri. Hafta sonları çok kalabalık oluyor.
GUANGZOU
Çin'in 30 yıl önce HK'a alternatif olarak yarattığı serbest bölgelerden biri. Burada 20 milyon kişi yaşıyor. Buradası başta Amerika olmak üzere bütün dünyaya iş yaptığı için, ekonomik olarak çok gelişmiş durumda. Kazanılan para şehrin her yerine yansımış. Batılı tarzda yapılan binalar, yollar, lokantalar kısacası akla gelen her türlü modernlik burada yer alıyor.
Öğle yemeği için 128 yıllık “Lianxianglou” isimli bir lokantaya gittik. Lokanta gerçekten bölgenin en iyi lokantası.
Bir zamanlar sadece pasta yapmak için kurulan bu lokanta bugünlerde buraya glenlerin en önemli uğraklarından biri.
Girişinde büyük bir satış mağazası var. Biz gittiğimizde Çinliler'in bayramlarından birine denk geldiği için, burada inanılmaz bir şekilde “Mooncake” dedikleri kekler satılıyor. Keklerin lotus tohumuyla ve pirinç kekleri çok ünlü.
Bu kekin en büyük özelliği ortasında pişmemiş kaz yumurtasının yer alması. Bu yumurta kek pişerken biraz olgunlaşıyor ve kekin bütün dilimlerine farklı bir lezzet veriyor. Denemeye değer. Hemen herkes bu keklerden alma peşinde.
Sonbaharda kutlanan mooncake festivali zamanında Çin'de bütün tatlı satan yerlerde, marketlerde mooncake çılğınlığı yaşanıyor. Dünyanın en büyük dondurmacısı Haagen Dasts bile dondurmalı kek yapıyor. Hatta Çin'de bu kekle bağlantılı yer altında milyonlarca dolarlık iş dönüyor. Nasıl mı? Çin'de devlet memurlarına satış yapan yerlerin özel çeklerinden hediye ediliyor. Onlar da bu çekleri, el altından karaborsada paraya çeviriyor. Belli sayıda basılan bu çeklerle insanlar gidip alışveriş yapıyor. Bu şekilde devlet memurlarına farklı bir şekilde rüşvet verme de gerçekleşiyor.
Lokantaya ise satış bölümünün hemen sol tarafında yer alan bir merdivenle çıkılıyor. Lokanta gerçekten görünüşüyle eski bir lokanta olduğunu hissettiriyor. Menüsü ne yazık ki Çince. Ama bazı garsonlar İngilizce biliyor. Eğer turla gittiyseniz mesele yok. Ama yalnız giderseniz işiniz biraz zor. Çünkü lokantada, balık kafasından timsaha, domuz ürünlerine varana kadar aklınıza gelen her türlü Çin yemeği var.
Size yemek olarak hemen pilav, et, tavuk, balık ürünleri geliyor. Çin yemeğine biraz aşina olanlar bunların soya sosu, acı biberler yapıldığını bilir. Tabii bunlar batılılar için biraz daha tatlandırılmış yemekler. Ama yine de bu lokantada yüzlerce Çinliyle aynı anda yemek yediğiniz için gerçek Çin yemeğini burada yeme şansınız var. Lokantada hemen her türlü yemek bulmak mümkün ve fiyatlar uygun. Çin birası 15 Yuan'a satılıyor.
Guangzou eyaleti Çin'in en gelişmiş eyaletlerinden biri aslında. Burada 2 milyon şirketin olduğu söyleniyor. Asıl ilginci başta Apple, Dell, Microsoft gibi şirketlere üretim yapan 5 milyon kişinin çalıştığı söylenen Tayvan kökenli Faxconn şirketi de burada yer alıyor. Bölgenin kalabalık olmasının nedeni Çin'in farklı bölgelerinden buraya çalışmak içni insanların gelmesi. O nedenle müthiş bir trafik burada yer alıyor.
Burada gittiğimiz geleneksel bir pazarda ne ararsan satılıyordu. Bunlar arasında Çinliler'in özellikle yedikleri kaplumbağa, yılan, kurbağa en çok arananlar arasında yer alıyor. Kaplumbağa'nın kilosu 100 Yuan. Kurbağaları beğenirseniz, canlı canlı gözünüzün önünde makasla kafalarını kopartıp, sonra da temizleyip isteyene veriyorlar.
Burada gezdiğimiz bir başka yer ise, 130 yıllık bir budist tapıağı olan Six Banyan Trees oldu. 12. yüzyıl tapınağı geleneksel Çin yaşamı açısından ilginç bir yer...
SUN YAT SEN MEMORIAL HALL
1931 yılında Çin'in bu çok ünlü politikacı anısına yurt dışında yaşayan Çinliler ve halk tarafından verilen parayla yapılan bu anıt kongre ve kültür merkezi etkileyeci görüntüsüyle ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri.
Çin'de 80 milyon Müslüman yaşadığı belirtiliyor. Çin'in kurucusu sayılan Mao döneminde Çin, dinsizleştirildi. Onların sadece lidere inanması isteniyordu o zaman. Çin 47 Avrupa ülkesinden daha büyük bir alanı kapsıyor.
Kaplumbağa çorbası hem Çin'de hem de HK'da büyük ilgi görüyor. Özellikle insanların cinsel güçlerini artırdığı için tercih edildiği söyleniyor. Yılan ise çorba olarak özellikle insanların içini ısıttığı gerekçesiyle ya da barbekü olarak yeniliyor.
Ülkede 100 tane Walmart mağazası var.
Sokaklardan geçerken en çok ilgimizi ise birbirinden yüksek gökdelenlerde insanların oturmasına rağmen, balkonlarının bile olmaması. İnsanların evlerinin pencere önlerine içerden gerdikleri iplere, yıkadıkları elbiseleri askıyla asıyorlar ve kurutuyorlar. Bunun bir nedeni de bölgenin çok nemli olması. Bölgede evlerin fiyatı 400 bin dolar. Metre karesi 3 bin dolara kadar çıkıyor.